Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Afyon Meslek Yüksekokulu (MYO) tarafından “Otizm, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu” semineri düzenledi. Çocuk ve Genç Psikiyatristi Uzm. Dr. Kutay Taş’ın verdiği seminere akademik personel ve öğrenciler katıldı.
Uzm. Dr. Kutay Taş, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ve otizm şüphesi duyulması ya da belirtilerinin fark edilmesi halinde gençlerin ve çocukların en kısa sürede çocuk ve genç psikiyatri hekimine yönlendirilmeleri gerektiğini söyledi. Dikkatle ilgili sıkıntı, aşırı hareketlilik ve dürtüselliğin DEHB’in üç belirgin özelliği olduğunu anlatan Taş, dikkati ise uyanık kalma, aktif olma, bir işe başlayabilme, başladığı işi devam ettirebilme, sürdürebilme, yapılması gereken sıralı işler arasından öncelikli olanı belirleyebilme becerisi, planlama ve zamanı yönetme becerisi olarak tanımladı.
“Belirtiler görülürse uzmana başvurun”
Her dikkat dağılımının DEHB olmayabileceğini ifade eden Taş sözlerine şöyle devam etti:
“Bir işte ayrıntılara dikkat etmekle ilgili zorluktan kaynaklanan basit dikkat hataları yapmak belirtilerden birisi. Dikkat gerektiren işlerde dikkati sürdürmekle ilgili yaşanan güçlükler, birisiyle yüz yüze konuşurken dinlemekte güçlük çekme diğer belirtiler arasında yer almakta. Bu çocuklar birileriyle göz teması kurmakta zorluk yaşarlar. Otizmle karıştırılabilecek noktalardan birisi bu. Ancak çocuğun ilgisini çeken bir nokta olduğunda göz teması daha rahat sağlanabilir. Okul ödevleri ya da işleri bitirmede yaşanan zorluk ve verilen yönergeleri izlemekte ve zorluk çekme de belirtiler arasında yer almakta. Yapılacak işleri ve görevleri sıraya koymada güçlük yaşama, uzun zihinsel çaba gerektiren işlerden kaçınma, görev ya da işlerde kullanılacak eşyaları kaybetme de belirtiler arasında yer almakta. Bu çocuklarda dikkat kolayca dağılır. Dikkat dağıldıktan sonra önemli olan noktaya dönebiliyorsanız sıkıntı yok ancak dikkat dağıldıktan sonra hala o noktada kalıyorsanız ya da farklı noktalara dikkatiniz çeliniyorsa bu yine DEHB belirtileri arasında olabilir.”
Hiperaktivitenin daha rahat fark edildiğini kaydeden Taş, çok konuşma, söz kesme, sırasını beklemekle ilgili güçlük, sabırsızlık, fevrilik, ani duygu iniş çıkışlarının olması, bir şeyi yapmadan önce durup düşünmeyle ilgi zorluk, sonunu planlamadan hareket etmenin dürtüsellik olduğunu ve dürtüselliğin de DEHB belirtileri arasında yer aldığını ifade etti. Taş, belirtilerin 12 yaşından önce başlaması ve 6 aydan daha uzun süredir devam etmesi ve birden fazla ortamda görülmesi durumunda mutlaka bir uzmana görünülmesi ve tedavi sürecinde de okul, hekim ve aile ile iş birliği içinde gitmesi gerektiğinin ve inanılanın aksine DEHB ilaçlarının bağımlılık yapmadığının altını çizdi.
“Erken teşhis ve erken eğitim otizmin tedavisinde önemli”
Uzm. Dr. Kutay Taş otizmin “kendi dünyasında” demek olduğunu ve otizmde belirli nesnelere bağlılık, dokunulmaya karşı hassasiyet, tiz çığlıklar atılması, göz teması kurulmaması, dönen cisimlere ilgi duyulması, konuşmada gecikme, sosyal iletişim azlığı gibi belirtilerin görülebileceğini söyledi. Erken tanı ve erken eğitimin otizm için önemine dikkat çeken Çocuk ve Genç Psikiyatristi Uzm. Dr. Kutay Taş, aşıların otizm yapmadığını da sözlerine ekledi.
Seminer soru cevap bölümünün ardından sona erdi.