“AFYONKARAHİSAR’IN MARKALARI” PROJESİNİN BEŞİNCİ HAFTA KONUĞU AVŞAR MADEN SULARI GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAŞPINAR OLDU
Afyon Kocatepe Üniversitesi Afyon Meslek Yüksekokulu Pazarlama ve Reklamcılık Bölümü öğrencilerinin Mesleki Çalışma ve Seminer dersi kapsamında Öğretim Görevlisi Türker Göksel’in koordinatörlüğünde her yıl düzenledikleri ve bu senekinin başlığı “Afyonkarahisar’ın Markaları” olan proje çalışmasının beşinci haftadaki konuğu Avşar Maden Suları Genel Müdürü Mehmet Başpınar oldu.
Son derece samimi bir ortamda gerçekleştirilen ve dinleyenlerce büyük beğeni ile karşılaşan söyleşide sayın Başpınar’a yöneltilen soru ve cevaplar ise şöyle derlendi:
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Merhabalar ilk önce hoş geldiniz Avşar’a. İsmim Mehmet Başpınar makine mühendisiyim yaklaşık bu sektörde yirmi yıldır hizmet vermekteyim . Avşar da yaklaşık işte kaç yıl oldu 2015-2024 dokuz yıldır burada çalışmaktayım genel müdürüm buranın genel müdürüyüm başından beri yüksek bu konuda yüksek ihtisas sahibi gibi sayılabiliriz maden suyunda çünkü yirmi yıl geçti. İşte aslında sizlerde yaşayacaksınız iş hayatlarınızda biz makine mühendisiyiz ama işletmelerde yönetici olduğunuzda makine mühendisi oluyorsunuz, kimya mühendisi oluyorsunuz, gıda mühendisi oluyorsunuz aslında maden suyu sektöründe baya tecrübeliyiz.
Yöneticisi olduğunuz işletme hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Avşar maden suyu, maden suyu sektöründe yaklaşık tabi son bu sene bir maden suyu firması daha kuruldu gerçi daha üretime geçmedi ama elli yıldır ilk defa kurulan bir maden suyu fabrikası daha önceki bütün maden suyu fabrikaları elli yıl öncesine kadar geçmişi olan maden suları. Avşar maden suyu Şuayip Demirel tarafından ruhsatı 2007-2008 yıllarında alınıp 2014 yılında projeleri tamamlanıp 2015 Mart’ında temelleri atılarak harekete geçmiştir. 2015 Mart’ta temeliyle beraber 2015’in Ağustos’unda hızlı bir sürede fabrika binasını bitirdik. Eylül ayı gibi de ekim ayı gibi de ruhsatımızı alıp üretime başladık. Maden suyu Avşar çok köklü bir maden suyu aslında çok geçmişi olan bir maden suyu köylüler burada aslında bu maden suyunu kullanıyormuş kendiliğinden akıyormuş fakat biz burada işletmeye aldık bu maden suyunu şişeleyerek hat oluşturduk. Yapısı çok farklı çok zengin minerale sahip şu anda kırk ülkeye yakın ihracatı var. Maden suyu sektöründe bu kadar hızlı büyüyen bu kadar kısa sürede hızlı büyüyen ilk marka diyebiliriz çünkü çok ciddi bir hızla büyüdü. Meyve aromalı maden suyunda sektöre artık yön veren farklı tatlarda işte görüyoruz karadut, sirkeli maden suyu bu tatlarla sektöre de yön veren bir maden suyu . Şu anda kapasitesi saatte 100.000 şişe. 2025 yılında inşallah bunu 160.000’e çıkaracağız. İşte makine siparişlerini verdik herhalde önümüzdeki 2025’in Mart’ı gelecek Mayıs’ı gibi de devreye alacağız 160.000 şişe saatte çıkacağız bu çok ciddi bir rakam çünkü kullandığımız bu hatlar bu hızlı hatlar uluslara arası firmaların kullandığı bildiğiniz içecek firmalarının kullandığı hatlar ve çok ciddi hızlara sahip. Yani Avşar şöyle söyleyeyim sektörün şu anda parlayan yıldızı gibi görebiliriz.

Avşar maden suyu fikri nereden doğdu?
Avşar maden suyu fikri nereden doğdu? Bizim iş yerimizin sahibi Şuayip Bey burada daha önceden belirli bir süre belediye başkanlığı yapmış. Belediye başkanlığı yaptığında buradaki su kendiliğinden akıyormuş yani sadece köylüler gelip burada şişeleriyle su dolduruyormuş. O zaman kafasına bu proje yerleşmiş çünkü maden suyu firmaları çok köklüdür yani yüzyıllarca çalışan fabrikalardır. Mesela Afyon’da bulunan bir maden suyu 1800’lü yıllardan beri şişelenmiş bir şekilde üretime geçmiş maden suyu yani asırlıktır şirketler. O yüzden kafasında da bu suyu işletmeye almak geçiyormuş. 2007-2008 yılında jeotermal yasaları mineralli sular yasaları şekillendi ve devreye alındı. Bu yasaların çıkmasıyla şahıslar bu kaynakları kullanıp işletmeye çevirebiliyorlar. O zaman 2007-2008 yıllarında bu sahayı kendisi alıyor ve 2015’te de fabrikayı kurarak işletmeye alıyor. Yani bu Avşar markası nereden çıktı dersek de Avşar markası bu bölgenin adı Avşar deresi mevki yani Avşar mevki olarak geçiyor zamanında Avşar Türkleri burada konaklamış o yüzden şu ileride geçen dereye Avşar deresi buraya da Avşar mevki demişler.
Peki bu biraz önce söylediğiniz fabrika daha önceki bir marka yoksa daha yeni kurulacak bir marka mı Afyon’da ?
Afyon’da değil güneyde bir yerde yeni kurulacak bir fabrika. Yani güçlü bir şirket yeni bir fabrika kuruyor çünkü maden suyu sektörü çok ciddi bir öge yatırımcılarda ilgi odağı yatırımcılar için.
İsim belli mi peki?
İsim belli telaffuz etmek yanlış olur çünkü markaları daha piyasaya çıkmadı.
Nasıl bir markalaşma süreci yaşadınız bu sürecin kırılma noktası hangi olaydır?
Kırılma noktası hangi olaydır? Biz farklı bir ürün yaratmak istedik şimdi maden suyu çok geleneksel bir markadır. İnsanları vaz geçirmek markadan çok zor çünkü yıllardan beri hani biraz önce bahsettiğim gibi 100 yıllık firmalar 100 yıldır bu şehirde tüketilen maden suları var veya başka şehirlerde. Bunları kırmak çok zordur çünkü tüketiciye raftan o maden suyunu aldırmanız lazım. Bizim için maden suyu aldırmamız noktasında şişe tasarımımız. Şişe tasarımımızda dünyaca ünlü bir tasarımcı tarafından gerçekleştirildi. O tasarımcıya karar verdiğimiz an bizim için kırılma anıydı belki biz o zaman farkında değildik ama o an geçmişe baktığımızda bizim için kırılma anıydı çünkü. Neden? Tasarım aslında çok basit bir tasarım gibi gözüküyor ama o tasarımı kullanmak, o tasarımı devreye almak çok zordur yani çünkü bir güç ister sizin arkanızdan dünyaca ünlü bir tasarımcı ve gerçekten de bu işin mühendisliğini bilen bir tasarımcı bir de aldığımız üretim hattı dünyanın en iyi üretim hattı. İkisi ile de istişare edince de doğru bir ekip kurunca da dedik biz bu şişeyi üretiriz işte o an bizim için aslında kırılma anıydı. Neden? Çünkü tüketici o raftan o ürünü almalıydı. Yoksa içindeki kaliteye biz güveniyorduk. Ama o raftan nasıl aldıracağımızı tartışıyorduk o da ambalajla gerçekleşti ve tüketicide şu anda çok ciddi anlamda Avşar’a güveniyor. Kalitesine güveniyor. O yüzden de o kırılma anı sanki o şişeyi o tasarımcıyla yol almak yani şişeye karar verme anımız.

Marka değerinizi arttırmak adına hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?
Şimdi markanın bazı stratejileri var meyve aromalı maden suyunu her yerde olmak istiyoruz tüm Türkiye de 81 ilde varız aslında bir zincir market sayesinde varız ve bayiliklerimizde bu bilgilerde oluştu. Markada ne yapıyoruz genelde sosyal medyayı kullanıyoruz çünkü sosyal medya gerçekten artık çok etkin olarak herkes tarafından her yaş grubu tarafından kullanılan bir medya unsuru. Bu yüzden genelde oradan kullanıyoruz ve asla ve asla en büyük unsurumuz kalitemizden asla vaz geçiyoruz. Biz içinde mesela pancardan elde ettiğimiz sıvı şeker kullanıyoruz bildiğiniz toz şekerin eritilmiş halini kullanıyoruz mesela bu çok ciddi aslında bir maliyet olmasına rağmen biz bu unsurdan kaçıyoruz. Yani ilk amaç kalite kaliteden asla vaz geçmiyoruz.
İşletmenizin gelecek hedefleri nelerdir? Örneğin ürün hattınıza yeni ürün eklemeyi düşünüyor musunuz?
Bizim her sene hedeflerimiz var belli hedefler çerçevesinde yeni ürünler mutlaka yerleştiriyoruz. Bu bazen yılın başında oluyor bazen yılın ortasında oluyor ama her sene yeni mutlaka ürünü yerleştiriyoruz çünkü tüketici bizden farklı tatlar bekliyor çünkü tüketici bizi öyle tanıdı. Farklı tatlarla piyasaya giren bir maden suyu olarak tanıdı. Şimdi mesele Karadut -Frenk üzümlü ürünümüz şu anda sektör lideridir. Yani daha öncesinde böyle bir ürün yoktu bizimle beraber sektöre girdi bu ürün ve şu anda sektörde lider en çok satılan maden suyu bu yüzden de tüketicinin böyle bir talebi var. Diğer sorun neydi?
İşletmenizin gelecek hedefleri nelerdir?
Bunu aslında daha önceki röportajlarda iş yerinin sahibi Şuayip Bey’de cevapladı aslında bizde cevapladık biz dünyada bir marka olmak hedefimiz 85 milyon değil, 8 milyar insan o yüzden dünya markası olmak için elimizden geleni yapıyoruz.
İşletmeniz Afyonkarahisar için ne anlam ifade ediyor ekonomik ve sosyal anlamda Afyonkarahisar’a ne gibi değer katıyorsunuz?
Şöyle bir kere şunu söylüyoruz Afyon termalin başkenti diyoruz, Afyon mineralli suyun başkenti mineralli sular termal bölgelerden çıkar. O yüzden aslında biz Afyon’u tamamen tüm Türkiye’de 81 ilde Avşar markasıyla tanıtıyoruz ve bütün ürünlerimizin altında Afyonkarahisar yazıyor. Bir kere Afyonkarahisar’ı anlatıyoruz. Diğer yönden de sosyal olarak da elimizden geldiğince buradaki sosyal faaliyetlere destek olmaya ve katılmaya çalışıyoruz en azında ürünlerimizin tüketiciyle buluşmasında yardımcı oluyor bu sosyal faaliyetler aynı zamanda bizde desteklemek istiyoruz. Diğer yerlerde tatbiki ekonomik olarak da çok ciddi cirosal hedeflerimiz var ve bu ciroları gerçekleştiriyoruz bu da ister istemez Afyon’a ekonomik açıdan aynı zamanda istihdam açısından da geri dönüşleri var çünkü büyüyen bir işletme 2015’te birinci hattı kurduk 2021’de ikinci hattı kurduk şimdi 2025’te üçüncü hattı kuracağız bunların hepsi bir istihdama destek anlamında hem de üretime hem de gelirlere destek anlamında çok ciddi önemi var.

Diğer markalara göre çok çeşitli bir seçeneğiniz var bunları hangi fikirlerden yola çıkarak buluyorsunuz?
Bizim şöyle bir düşüncemiz var tüketici ne istiyor yani bunu çok tartışıyoruz kendi içimizde aslında çok büyük olmayan küçük çaplı bir grubumuz var. Yani ürünleri çıkartırken böyle çok kişiye sormuyoruz kendi içimizde ama tartışıyoruz, çok tartışıyoruz çünkü tüketici gerçekten bu tadı istiyor mu tüketicinin tadını ve istediklerini anladığınız an ürünler kendiliğinden çıkıyor. Bu konuda çalışmalarımız var mı? Çalışmalarımız var. Uluslararası fuarlara katılıyoruz uluslararası fuarlarda dünya trendleri nereye gidiyor, Avrupa nereye gidiyor, Amerika hangi ürünleri tüketiyor, Ortadoğu Asya hangi ürünleri tüketiyor bunları hep takip ediyoruz. Niye çünkü dünya trendleri o kadar dünya global ki herkes her ürünü her yerden görebiliyor ve tadabiliyor. O yüzden de bizde farklı tatlar çıkartmak için kendi vatandaşlarımızı da düşünerek çünkü ağız tadı bizim için çok önemli onların ağız tadını düşünerek ve dünyadaki trendleri de takip ederek ürünler çıkartıyoruz. Mesela sirkeli maden suyu, sirkeli maden suyu nasıl oldu? Şuayip Bey bizden dedi ki sirkeli bir maden suyu çıkartalım nasıl çıkartalım korona döneminde çok ciddi bir şey var herkse sirke içiyordu.
Fakat içemiyordu neden çünkü tadını beğenmiyordu veya şey yapmıyordu biz bunu nasıl çeviririz. Maden suyuna nasıl çeviririz derken çok ciddi çok güzel bir ürün çıkardık. Yani içinde 8 gram var bir şişede ve günlük ihtiyacınızı karşılıyor ama aynı zamanda o sirkenin mesela ben rahatlıkla içiyorum ama bazı insanlar tadından dolayı içemiyor o sirkenin istemediğiniz tadını başka doğal meyve aromalarıyla örterek piyasaya sunduk vatandaşlarımız şu anda çok ciddi talep de var. Beğeniliyor herkes beğeniyor çünkü biraz isminden böyle ürküyor herkes sirkeli acaba içer miyim diye ama bazen de iyi olur böyle ters fikirler, ters isimler.
Afyon Kocatepe Üniversitesi mensuplarına ve Afyonkarahisarlılara bir mesajınız olacak mı?
Şimdi dünya büyüyor, nüfuslar artıyor, gençlere sahip çıkalım, gençleri yetiştirelim çünkü sizler bizim geleceğimizsiniz zor bir geleceksiniz bu arada “z kuşağı” mı oluyorsunuz?
Evet “Z kuşağı” oluyoruz.
Evet yani “z kuşağı” gerçekten zor çok düşünen, çok konuşan, çok tartışan bir kuşak ama gelecek sizlerde ben inanıyorum çok başarılı olacaksınız çünkü ülke büyüyor, ekonomimiz büyüyor ve çok araştırıyorsunuz o yüzden herkes gençlere sahip çıksın, üniversite öğrencilerine sahip çıksın.
Teşekkürler
Ben teşekkür ederim ilginiz alakanız için bütün arkadaşlarınıza da benden selamlar.

27 Mayıs 2024, Pazartesi 114 kez görüntülendi